Skip to content

İsa Mesih, şaşırtıcı bir şekilde, tam zamanında farklı bir düşmana karşı Cihat ilan ediyor

  • by

Tevbe Suresi (9. Sure – Tövbe) Cihadı ya da çabayı tartıştığı için tartışma yaratır. Ayetler fiziksel savaş için rehberlik eder, bu nedenle çeşitli âlimlerin farklı yorumları vardır. Tevbe Suresi’nden bu konuyu tartışan ayetler şunlardır:

Gerek yaya olarak, gerek binek üzerinde[259] Allah yolunda sefere çıkın. Mallarınızla, canlarınızla Allah yolunda cihad edin. Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır. Eğer yakın bir dünya menfaati ve kolay bir yolculuk olsaydı, (sefere katılmayan münafıklar da) mutlaka sana uyarlardı. Fakat meşakkatli yol, onlara uzak geldi. Gerçi onlar, “Eğer gücümüz yetseydi, elbette sizinle beraber çıkardık” diye Allah’a yemin edeceklerdir. Onlar kendilerini helâke sürüklüyorlar. Allah, biliyor ki onlar kesinlikle yalancıdırlar. 

Tevbe Suresi 9:41-42

Tevbe Suresindeki azarlamanın sebebi savaşa giden yolculuğun zor olmasaydı. Çünkü kolay olsaydı takip edeceklerdi, ancak ‘çabalamaya’ istekli olanlar zor olduğunda ortadan kayboldu. Sonraki ayetler, bu gönülsüz takipçilerin bahanelerini ve tartışmalarını kaydeder. Tevbe Suresi daha sonra şu hatırlatmayı verir;


De ki: “Bizim için siz, (şehitlik veya zafer olmak üzere) ancak iki güzellikten birini bekleyebilirsiniz. Biz de, Allah’ın kendi katından veya bizim ellerimizle size ulaştıracağı bir azabı bekliyoruz. Haydi bekleyedurun. Şüphesiz biz de sizinle birlikte beklemekteyiz.”

Tevbe Suresi 9:52

Uyarı, normalde iki olası sonuç olduğu için gelir: Ölüm (Şehitlik) veya zafer. Ama mücadele o kadar büyükse, HER İKİ sonuç, hem şehitlik hem de zafer ortaya çıkar. İsa Mesih’in A.S. Zebur peygamberlerinin yüzlerce yıl önce verdiği peygamberlikleri yerine getirmek için hilal ayının zamanına göre Yeruşalim’e giden uzun yolculuğundaki mücadelesi buydu.

Yeruşalim’e Giriş

İsra Suresi (17. Sure) Hz.Muhammed (SAV) ‘in gece Mekke’den uçan bir Burak üzerinde tek başına geldiği gece yolculuğunu anlattığı için tanınır.


Kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.

İsra Suresi 17:1

İsa Mesih A.S. Gece Yolculuğu ile aynı yere gidiyordu. Ancak İsa Mesih’in farklı bir amacı vardı. İsa Mesih, İşaretler gösterilmek yerine İşaretleri göstermek için Yeruşalim’e girdi. Bu yüzden gece yerine gündüz halka geldi ve Burak yerine bir eşeğe bindi. Kanatlı bir Burak ile gelmek kadar etkileyici olduğunu düşünmesek de, o gün bir eşek üzerinde Yeruşalim’e Tapınağa gelişi halk için Açık bir İşaretti. Nasıl olduğunu açıklıyoruz.

İsa Mesih peygamber (A.S.), Lazar’ı canlandırarak görevini ortaya koymuş ve şimdi Yeruşalim’e (Kudüs) doğru yola çıkmıştır. Geleceği yol yüzlerce yıl önce kehanet edilmişti. İncil şöyle açıklar:


Ertesi gün, bayramı kutlamaya gelen büyük kalabalık İsa’nın Yeruşalim’e gelmekte olduğunu duydu. Hurma dalları alarak O’nu karşılamaya çıktılar. “Hozana! Rab’bin adıyla gelene, İsrail’in Kralı’na övgüler olsun!” diye bağırıyorlardı. İsa bir sıpa bulup üzerine bindi. Yazılmış olduğu gibi,
“Korkma, ey Siyon kızı!
İşte, Kralın sıpaya binmiş geliyor.”
Öğrencileri ilkin bunları anlamadılar. Ama İsa yüceltildikten sonra bu sözlerin O’nun hakkında yazıldığını, halkın bunları O’nun için yaptığını hatırladılar. Lazar’ı mezardan çağırıp ölümden dirilttiği sırada İsa’yla birlikte bulunan kalabalık buna tanıklık etti. İsa’nın bu doğaüstü belirtiyi gerçekleştirdiğini duyan halk O’nu karşılamaya çıktı. Ferisiler ise birbirlerine, “Görüyorsunuz, elinizden hiçbir şey gelmiyor. Bütün dünya O’nun peşine takıldı” dediler.

Yuhanna 12:12-19

İsa Mesih’in girişi – Davut’un kaleminden

Davut’tan (A.S.) başlayarak, eski Yahudi kralları her yıl kraliyet atlarına biner ve Yeruşalim’e doğru bir insan alayını yönetirlerdi. İsa Mesih, Palmiye Pazarı olarak bilinen günde bir eşeğe binerek Yeruşalim’e girdiğinde bu geleneği yeniden yaşattı. Halk, Davut için yaptıkları gibi İsa Mesih için de Zebur’dan aynı ezgiyi söylediler:

Ne olur, ya RAB, kurtar bizi,

Ne olur, başarılı kıl bizi!

Kutsansın RAB’bin adıyla gelen!

Kutsuyoruz sizi RAB’bin evinden.

RAB Tanrı’dır, aydınlattı bizi.

İplerle bağlayın bayram kurbanını,

İlerleyin sunağın boynuzlarına kadar.

Mezmur 118:25-27

İnsanlar, İsa’nın Lazar’ı ölümden dirilttiğini bildikleri için Krallar için yazılmış bu kadim şarkıyı söylediler ve Yeruşalim’e gelişinden heyecan duydular. Tıpkı Mezmur 118:25’in çok önceden yazdığı gibi, bağırdıkları kelime, “Hozana”, “kurtarmak” anlamına gelir. Onları neyden kurtaracaktı? Peygamber Zekeriya bize anlatıyor.

Zekeriya’nın Kehanet Ettiği Giriş

İsa Mesih, eski kralların yüzlerce yıl önce yaptıklarını yeniden canlandırsa da farklı yaptı. Mesih’in adını kehanet eden peygamber Zekeriya A.S., Mesih’in bir eşek üzerinde Yeruşalim’e gireceğini de kehanet etmişti. Zaman çizelgesi, Palmiye Pazarı olaylarını tahmin eden diğer peygamberlerle birlikte tarihteki Peygamber Zekeriya’yı gösterir.


       Palmiye Pazarı günü İsa’nın Yeruşalim’e girişini öngören Peygaberler

Bu kehanetin bir kısmı yukarıdaki Yuhanna İncili’nde (mavi metinde) alıntılanmıştır. Zekeriya’nın tam kehaneti ise şöyledir:

Ey Siyon kızı, sevinçle coş!

Sevinç çığlıkları at, ey Yeruşalim kızı!

İşte kralın!

O adil kurtarıcı ve alçakgönüllüdür.

Eşeğe, evet, sıpaya,

Eşek yavrusuna binmiş sana geliyor!

Savaş arabalarını Efrayim’den,

Atları Yeruşalim’den uzaklaştıracağım.

Savaş yayları kırılacak.

Kralınız uluslara barışı duyuracak,

Onun egemenliği bir denizden bir denize,

Fırat’tan yeryüzünün uçlarına dek uzanacak.

Size gelince,

Sizinle yaptığım kurban kanıyla yürürlüğe girmiş antlaşma uyarınca,

Sürgündeki halkınızı

Susuz çukurdan çıkarıp özgür kılacağım.

Zekeriya 9:9-11

Zekeriya’nın kehanet ettiği bu Kral, diğer krallardan farklı olacaktı. “Savaş arabaları”, “savaş atları” ve “savaş yayı” kullanarak Kral olmayacaktı. Aslında bu Kral bu silahları kaldıracak ve bunun yerine “uluslara barış ilan edecekti”. Ancak, bu Kral yine de bir düşmanı yenmek için mücadele etmek zorunda kalacaktı. En büyük cihatta olduğu için çabalamak zorunda kalacaktı.

Bu kralın karşılaşacağı düşmanı tanıdığımızda bu netleşir. Normalde, bir kralın düşmanı, muhalif bir ulustan başka bir kral veya başka bir ordudur, ya da halkının isyan ettiği veya ona karşı olan kişilerdir. Ancak Zekeriya peygamber, Kral’ın bir “eşek” üzerinde vahyettiğini ve “barışı ilan edeceğini”, “tutukluları susuz çukurdan kurtaracağını” yazdı (11. ayet). ‘Çukur’, mezara veya ölüme atıfta bulunmanın İbranice şekliydi. Bu Kral, tutuklu olanları, diktatörleri, yozlaşmış politikacıları ya da insan yapımı hapishanelerde mahsur kalanları değil, ‘mahkum’ olanları özgürlüğüne kavuşturacaktı.1]

İnsanları ölümden kurtarmaktan bahsettiğimizde, ölümün ertelenmesi için birini kurtarmaktan bahsediyoruz. Örneğin boğulmakta olan birini kurtarabiliriz veya birinin hayatını kurtaracak bazı ilaçlar sağlayabiliriz. Bu “kurtarma” yalnızca ölümü erteler çünkü kurtarılan kişi daha sonra ölecektir. Ancak Zekeriya, insanları ‘ölümden’ kurtarmakla ilgili değil, ölümle hapsedilenleri, zaten ölmüş olanları kurtarmakla ilgili peygamberlik ediyordu. Zekeriya tarafından kehanet edilen bir eşekle gelen Kral, ölümle yüzleşip onu yenerek mahkumlarını özgürleştirecekti. Bu, daha önce hiç görülmemiş bir cihat olan muazzam bir çabayı gerektirecekti. Akademisyenler bazen iç mücadelelerimizin “daha büyük cihadına” ve dış mücadelelerimizin “daha küçük cihadına” atıfta bulunurlar. “Çukur” la yüzleşirken bu Kral bu iki mücadeleden veya cihattan geçecekti.

Kral bu cihatta veya ölümle mücadelede hangi silahları kullanacaktı? Zekeriya peygamber, bu kralın çukurdaki savaşına yalnızca “sizinle yaptığı antlaşmanın kanını” alacağını yazdı. Kendi kanı, ölümle yüzleşeceği silah olacaktı.

Yeruşalim’e eşekle girerek İsa kendini Kral ilan etti – Mesih.

İsa Mesih A.S. neden kederle ağladı?

Palmiye Pazar günü İsa Mesih, Yeruşalim’e (Muzaffer Giriş olarak da bilinir) girdiğinde din adamları ona karşı çıktı. Luka İncili İsa Mesih’in onların muhalefetine verdiği cevabı anlatır.

İsa Yeruşalim’e yaklaşıp kenti görünce ağladı. “Keşke bugün sen de esenliğe giden yolu bilseydin” dedi. “Ama şimdilik bu senin gözlerinden gizlendi. Senin için öyle günler gelecek ki, düşmanların seni setlerle çevirecek, kuşatıp her yandan sıkıştıracaklar. Seni de, bağrındaki çocukları da yere çalacaklar. Sende taş üstünde taş bırakmayacaklar. Çünkü Tanrı’nın senin yardımına geldiği zamanı farketmedin.”

Luka 19:41–44

İsa Mesih, özellikle liderlerin “bu gün” de “Tanrı’nın geliş vaktini fark etmeleri” gerektiğini söyledi. O ne demek istedi? Neyi kaçırdılar?

Peygamberler ‘Günü’ Kehanet Etti

Yüzyıllar önce Daniel Peygamber (A.S.), Mesih’in Yeruşalim’i yeniden inşa etme kararnamesinden 483 yıl sonra geleceğini kehanet etmişti. Daniel’in beklenen yılını MS 33 – İsa Mesih’in bir eşek üzerinde Yeruşalim’e girdiği yıl olarak hesaplamıştık. Giriş yılını, gerçekleşmeden yüzlerce yıl önce tahmin etmek şaşırtıcı. Ancak zaman güne göre hesaplanabilir. (Lütfen üzerine inşa ederken önce burayı inceleyin -.

Daniel peygamber, Mesih’in açıklanmasını 360 günlük bir yılı kullanarak 483 yıl olarak önceden tahmin etmişti. Buna göre gün sayısı:

483 yıl * 360 gün/yıl = 173880 gün

365.2422 gün / yıl olan modern uluslararası takvim açısından bu, 476 yıl ve 25 ekstra gündür. (173880 / 365.24219879 = 476 kalan 25).

Geri sayımı başlatan Yeruşalim’in iadesi kararı ne zaman çıktı? 

Kral Artahşasta’nın krallığının yirminci yılı, Nisan ayıydı …

Nehemya 2:1

Hangi Nisan günü olduğu (Yahudi takviminde bir ay) verilmez, ancak yeni yıl başlangıcı olduğundan dolayı muhtemelen 1 Nisan’dı, bu da Kralın kutlamada Nehemya ile konuşmasına neden oluyor. 1 Nisan aynı zamanda yeni bir ay halini işaret eder, bu nedenle (İslami takvim gibi) yeni bir ayı işaret ediyordu. Tanınmış erkeklerin ayın yeni hilalini (hilal) gözlemlemesiyle geleneksel Müslüman yöntemiyle yeni aylar belirlendi. Modern astronomiyle, MÖ 1 Nisan 444’ü işaretleyen yeni ayın ilk kez ne zaman görüldüğünü biliyoruz. Zorluk, ilk hilalin o gün gözlemciler tarafından gerçekten görülüp görülmediğini veya gözden kaçıp Nisan’ın başlangıcının bir gün geciktiğini bilmektir. Astronomik hesaplamalar, Pers İmparatoru Artahşasta’nın 20. yılı olan 1 Nisan ayını MÖ 4 Mart 444’te saat 22: 00’de modern takvime yerleştiriyor.[2]. 

Eğer hilal görüntüsü kaçırılsaydı, 1 Nisan bir sonraki gün olan, MÖ 5 Mart 444. Her iki durumda da, Yeruşalim’i onarma kararı, MÖ 4 Mart veya 5 Mart 444’te çıkarılacaktı.

Daniel’in kehanet ettiği 476 yıllık zamanı bu tarihe eklemek bizi 4 veya 5 Mart 33’e getirir. (0 yılı yoktur, modern takvim MÖ 1’den, MS 1’e bir yıl içinde gider, bu nedenle aritmetik olarak -444 + 476 + 1 = 33’tür). Daniel’in öngörülen zamanının kalan 25 gününü MS 4 veya 5 Mart 33’e eklemek, bize aşağıdaki zaman çizelgesinde gösterildiği gibi MS 29 veya 30 Mart 33’ü verir. 29 Mart, MS 33, Pazar günü (29, 33 AD, was Sunday) – Palmiye Pazarıydı – İsa A.S., Mesih olduğunu iddia ederek, eşek üzerinde Yeruşalim’e girdi. Bunu biliyoruz çünkü bir sonraki Cuma günü, Fısıh Bayramıydı ve Fısıh her zaman 14 Nisan’dadır. MS 14 Nisan 33, 3 Nisan’dı. 3 Nisan Cuma’dan 5 gün önce Palmiye Pazarı 29 Mart’taydı.

İsa A.S., MS 29 Mart 33’te, bir eşeğin üzerine oturmuş olarak Yeruşalim’e girerek hem Zekeriya’nın kehanetini hem de Daniel’in kehanetini günü gününe gerçekleştirdi. Bu, aşağıdaki zaman çizelgesinde gösterilmektedir.


Daniel, Mesih’in ortaya çıkmasından 173 880 gün önce tahmin etmişti; Nehemya zamanı başlatmıştı. MS 29 Mart 33’te İsa’nın Palmiye Pazarı günü Yeruşalim’e girmesiyle sona erdi.

Bir günde gerçekleşen bu pek çok peygamberlik, Allah’ın Mesih ile ilgili planını açıklamak için kullandığı açık alametleri göstermektedir. Ancak aynı gün İsa Mesih, Hz.Musa’dan A.S. bir başka peygamberlik sözünü daha yerine getirdi. Bunu yaparken, “çukur” ile cihadına yol açacak olayları, yani düşman ölümünü harekete geçirdi. Bundan sonra buna bakacağız.


[1] Peygamberler için ‘çukur’un nasıl ölüm anlamına geldiğine dair bazı örnekler:

Ancak ölüler diyarına,

Ölüm çukurunun dibine

İndirilmiş bulunuyorsun.

Yeşaya 14:15

Çünkü ölüler diyarı sana şükredemez,

Ölüm övgüler sunmaz sana.

Ölüm çukuruna inenler senin sadakatine umut bağlayamaz.

Yeşaya 38:18

Canı çukura,

Hayatı ölüm meleklerine yaklaşır.

Eyüp 33:22

Seni ölüm çukuruna indirecekler,

Denizlerin bağrında korkunç bir ölümle öleceksin.

Hezekiel 28:8

Mezarları ölüm çukurunun en dibinde, ordusu mezarının çevresinde duruyor. Yaşayanlar diyarında korku salanların hepsi kılıçtan geçirilmiş, ölmüş.

Hezekiel 32:23

Ya RAB, beni ölüler diyarından çıkardın,

Yaşam verdin bana, ölüm çukuruna düşürmedin.

Mezmur 30:3

[2] Eski ve modern takvimler (örn. Nisan 1 = 4 Mart 444) ve eski yeni ayların hesaplamaları arasındaki dönüşümler için, Dr. Harold W. Hoehner’ın Mesih’in Yaşamının Kronolojik Yönleri‘nden çalışmasını kullanıyorum. 1977. 176 sayfa.

Kitap olarak Al Kitab’dan Tüm İşaretlerin PDF’sini indirin

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *