Hakka Suresi (69. Sure) Yargı Günü’nün nasıl bir borazan sesi ile başlayacağını anlatır.
Sûr’a bir defa üfürülünce, yeryüzü ve dağlar kaldırılıp birbirine bir çarptırılınca, işte o gün olacak olmuş (kıyamet kopmuş)tur.
Hakka Suresi 69:13-18
Kaf Suresi (Sure 50) ayrıca Allah’ın borazanının üflendiği ve sağ ve sol tarafımızdaki koruyucu meleklerin işlerimizin ve faziletlerimizin kayıtlarını açığa vurduğu bir Günü anlatır. Bu âyetler şöyledir:
Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona verdiği vesveseyi de biz biliriz. Çünkü biz, ona şah damarından daha yakınız. Sağında ve solunda, onunla beraber oturan iki alıcı melek, yanında hazır birer gözcü olarak söylediği her sözü zaptederler. Ölüm sarhoşluğu bir hakikat olarak insana gelir de ona, “İşte bu, senin öteden beri kaçıp durduğun şeydir” denir. (İnsanlar öldükten sonra tekrar dirilmeleri için) Sûr’a üfürülecek. İşte bu, tehdidin gerçekleşeceği gündür. Herkes beraberinde bir sevk edici, bir de şahitlik edici (melek) ile gelir. (Ona) “Andolsun ki sen bundan gaflette idin. Şimdi gaflet perdeni açtık; artık bugün gözün keskindir” (denir.) Beraberindeki (melek) şöyle der: “İşte bu yanımdaki hazır.”
Kaf Suresi 50:16-23
20. ayet, borazanın uyarısının çoktan verildiğini söylüyor (Kur’an indirilmeden önce). Bu ne zaman verildi? İsa Mesih (A.S.), İncil’de yeryüzüne dönüşünün cennetin borazanıyla ilan edileceğini bildirdi:
Kendisi güçlü bir borazan sesiyle meleklerini gönderecek. Melekler O’nun seçtiklerini göğün bir ucundan öbür ucuna dek, dünyanın dört bucağından toplayacaklar.
Matta 24:31
What happens after this? Surah Qaf describes an angel on our right and on our left, recording our deeds. Since Allah is nearer to us than our jugular vein, the Injil tells us that these records of our deeds are so extensive that they are actually ‘books’. This was described in a vision that John, a disciple of Isa al Masih PBUH, received and wrote in the final book of the Injil. As it is written: Bundan sonra ne olacak? Kaf Suresi, sağımızda ve solumuzda işlerimizi kaydeden bir meleği anlatır. Allah şah damarımızdan daha yakın olduğu için, İncil bize yaptıklarımızın kayıtlarının çok kapsamlı olduklarınıı ve aslında ‘kitap’ olduklarını söyler. Bu, İsa Mesih’in A.S. bir öğrencisi olan Yuhanna’nın gördüğü ve İncil’in son kitabında yazdığı bir vizyonda açıklanmıştır. Yazıldığı gibi:
Sonra büyük, beyaz bir taht ve tahtta oturanı gördüm. Yerle gök önünden kaçtılar, yok olup gittiler. Tahtın önünde duran küçük büyük, ölüleri gördüm. Sonra kitaplar açıldı. Yaşam kitabı denen başka bir kitap daha açıldı. Ölüler kitaplarda yazılanlara bakılarak yaptıklarına göre yargılandı. Deniz kendisinde olan ölüleri, ölüm ve ölüler diyarı da kendilerinde olan ölüleri teslim ettiler. Her biri yaptıklarına göre yargılandı. Ölüm ve ölüler diyarı ateş gölüne atıldı. İşte bu ateş gölü ikinci ölümdür. Adı yaşam kitabına yazılmamış olanlar ateş gölüne atıldı.
Vahiy 20:11-15
Bu, hepsinin “kitaplarda” yazıldığı gibi “yaptıklarına göre” yargılacaklarını ilan eder. Bu yüzden namazdan sonra sağ ve sol melekleri selamlanır, amellerimizin kayıtlarında bir miktar avantaj elde etmeyi umarız.
Yaşam Kitabı
Ancak, iyi-kötü işlerin kayıt kitaplarından farklı olan “Yaşam Kitabı” adında başka bir kitap olduğuna dikkat edin. Adı Yaşam Kitabında yazılı bulunmayan ‘herhangi birinin’ Ateş Gölü’ne (cehennem için başka bir terim) atılacağı belirtilir. Öyleyse, sağımızdaki meleğin kaydettiği iyi işler listemiz çok uzun ve solumuzdaki meleğin kaydettiği günah listesi çok kısa olsa bile – o zaman bile – ismimiz ‘Yaşam Kitabında’ yoksa, cehenneme mahkumuz demektir. Bu “yaşam kitabı” nedir ve adım bu kitapta nasıl geçiyor?
Hem Tevrat hem de Kuran, Hazreti Adem günah işlediğinde, Allah’ın onu cennetten kovduğunu ve onu ölümlü yaptığını belirtir. Bu, onun (ve onun çocukları olan bizlerin) Yaşam Kaynağından ayrıldığı anlamına geliyordu. Ölümlü olmamızın ve bir gün öleceğimizin nedeni budur. Hz. İsa Mesih A.S., Yaşam Kitabına isimlerimizin yazılması için bu Hayatı yenilemeye geldi. İlan ettiği gibi:
“Size doğrusunu söyleyeyim, sözümü işitip beni gönderene iman edenin sonsuz yaşamı vardır. Böyle biri yargılanmaz, ölümden yaşama geçmiştir.
Yuhanna 5:24
Hz. İbrahim’in A.S bu yaşam armağanını nasıl önceden gördüğü ve İsa Mesih’in bize neden yaşam verebileceği burada detaylı olarak anlatılmaktadır Kaf Suresi bizi uyarıyor:
“İnatçı, gerçeği yalanlayan nankörlerin tamamını Cehennem’e atın.”
Kaf Suresi 50:24
Öyleyse Ebedi Yaşam teklif edilmişse neden bunun hakkında bilgi almıyorsunuz?